Feminist Kuram: Temel kavramlar ve Güncel Tartışmalar
‘Feminist senaryo nedir? Nasıl yazılır?’

Berna Zengin Arslan

Bu yaz Foça Bilimler Köyü’nde, Alev Özkazanç ve Zeynep Özlem Havuzlu’yla beraber biri feminist kuramda temel ve güncel tartışmalar diğeri de ‘Feminist senaryo nedir? Nasıl yazılır?’ temalı iki etkinlik yürüttük. Feminist öykü yazımı üzerine olan etkinliğimizi ilk kez geçen yıl açmıştık ve orada yaptığımız, merakımızı besleyen zevkli tartışmalardan feminist kuram üzerine de bir ders açma fikri doğdu. Geçen yıl edindiğimiz zengin deneyimi bu yıla taşımak ve Köy’ün feminist etkinlik envanterini geliştirmek için, kuram konusunda uzun yıllardır çok değerli çalışmaları olan Alev Özkazanç’la beraber etkinliğimizi tasarladık. İki etkinliğimizi birbiriyle bağlantılı olarak, feminist senaryo yazımı etkinliğimizin atölye kısmını da genişleterek Zeynep Özlem Havuzlu’nun yürütücülüğünde bu yıl yeniden açtık. Katılımcıların ilgisi ve paylaşımlarıyla iki etkinliğimizden de çok güzel duygularla ayrıldık.
Feminist Kuram etkinliğimizde, ilk dönemlerinden itibaren öne çıkan temaları etrafında feminist kuramı tartıştık. Feminizmin tarihiyle başladığımız etkinliğin ilk kısmında kadın hareketinin talepleri ve örgütlenmesi ile feminist düşüncenin ortaya çıkışı bir tarihsellik içinde ele aldık, feminizmin diğer toplumsal ve siyasal hareketlerle etkileşiminin ana hatlarını takip ettik. Bu çerçevede ataerkillik kuramı ve daha sonra tartışılmaya başlanan queer kuramı inceledik, feminizmin merkezine alarak sorguladığı annelik, erkeklik, eril bilme biçimleri konularına odaklandık, feminist kuramın eleştirel düşünce ve felsefeye katkılarının üzerinde durduk. Son dönemde özellikle tartışılan posthümanizm ve yeni mateyalizm konularına ek olarak, özellikle günümüzde önem kazanan kimlik tartışmaları, yükselen muhafazakarlık ve ‘cancel culture’ gibi temalar çeşitli boyutlarıyla inceleme ve tartışma imkânımız oldu.

Feminist film nedir?, ‘kadın bakışı’ var mıdır?, feminist senaryo nasıl yazılır? sorularının tartışıldığı Feminist Senaryo Yazımı etkinliğimizde film öyküsü yazım çalışmaları yaptık. Etkinliğin ilk kısmında kuram ekibiyle birlikte feminist hareketin tarihi, dönüşen talepleri ve güncel feminizm üzerinde durduk. ‘Toplumsal cinsiyet lensini kullanarak filmlere nasıl bakabiliriz?’ sorusu üzerine filmler üzerinden düşündük ve çeşitli sorular sorduk: Feminist film kadınların dertlerini anlatmak mı, sevincine ortak olmak mı, sistemi sorgulamak mı? Bir kadının minik bir özgürleşme anı mı? Yoksa sisteme karşı çıkmanın hikayesi mi? Ya da kadın olmanın ne anlama geldiğinin baştan aşağı sorgulanması mı? Etkinliğin asıl odağını oluşturan uygulama kısmında, senaryo ve film öyküsü yazma teknikleri üzerinde durduk. Bu kısımda katılımcılar bir film öyküsü üzerinde çalışma ve diğer katılımcılardan geribildirim alma imkanı buldu. Hep birlikte bir akşam Jane Champion’un Piano filmini izleyip analiz ettik.

Feminizmin varlığı
Bu etkinliklerin ortaya çıkışında Foça Bilimler Köyü’nün temel felsefesi çok önemli bir rol oynuyor. Trans-disipliner yaklaşımla hiyerarşik olmayan bir öğrenme ortamı yaratma fikriyle ortaya çıkan, toplanan bağışlarla ilk temelleri atılan Köy, 2020 pandemi döneminde webinarlar düzenleyerek faaliyetlerine başladı. ‘Ders’ yerine ‘etkinlik’, ‘öğrenci’ yerine ‘katılımcı’ demeyi tercih ettiğimiz; katılımcıların bilgi ve deneyimlerini eşit bir düzlemde paylaştığı yatay öğrenme modeline dayanan felsefesiyle Bilimler Köyü’nün, doğayla barışık bir ortamda merakını ve öğrenme isteğini alıp gelen herkese kapıları açık. Köyümüz, yarışmacı kültür ve sayılara bağlı değerlendirmenin etkisinin gittikçe artarak hissedildiği günümüz akademik hayatının dışında özgür düşünce ve varoluşu canlı tutma hayaliyle kuruldu.

Disiplinlerin sınırlarını aşma felsefemiz feminist perspektifin zaten doğasında olan bir şey. Feminist perspektif, ana akım disiplinlere etkili ve devrimci bir epistemik müdahale olması açısından, akademi içinde de çok uzun zamandır hak ettiği konuma gelmeye başladı. Bu perspektifin Köy’de de farklı disiplinlerle birlikte ve onlara konuşan bir pozisyonda olmasını önemsiyoruz. Bununla beraber, Bilimler Köyü’nün herkesi içine alan ortak toplanma alanı, doğal gelişen, merakla büyüyen, ilgileri besleyen sohbet ve tartışma ortamlarına imkân sağlıyor. Sosyal bilimler ve doğa bilimleri etkinlikleri katılımcıları bu ortamda kaynaşma imkânı buluyor. Filmlerden, güncel siyasetten, gündelik hayattan bahsederken kendimizi bütün bu farklı bakış açılarıyla beslenmiş hissediyoruz. Birlikte yenen yemekler, bütün katılımcıların ve gönüllülerin temizlik, yemek, bulaşık gibi işlere eşit katılımı da kollektif öğrenme ve paylaşım deneyimi sunuyor. Köy’e gönül vermiş, çadırların kurulmasından mekân temizliğine her türlü işi üstlenen gönüllülerimiz ve personelimizin olağanüstü gayretleriyle iki yıldır zor koşullara rağmen onlarca etkinliği büyük keyifle gerçekleştirdik. Bu süreçlerde, özellikle genç erkek katılımcıların cinsiyete dayalı olmayan bir iş bölümünü deneyimlemeleri açısından, Köy’ün dolaylı yoldan katılımcılara ‘feminist dokunuşlar’ yaptığı da söylenebilir. Hiyerarşik olmayan bir öğrenme ortamında, hoca ve öğrenci herkesin gönüllü katıldığı Köy’den hemen herkesin mutlu ayrılmasındaki temel neden de bu gündelik hayattaki zenginleştirici deneyim.

Daha ilk günden, sadece yürüttüğümüz etkinliklerle değil, kamp ortamında her an yaptığımız tartışmalarla ve sohbetlerle ve tabi varlığımızla feminist perspektifin Köy’de varlığının hissedilmesi ve etkisinin görülmesini arzulamıştık. Genç katılımcılar Köy’e feminist kimliğimizde ilk adım attığımızdan itibaren bize yaklaşıp feminizme dair fikirlerini hatta yargılarını ifade ettiklerinde onlarla zevkle tartıştık. Geçen yıl toplumsal cinsiyet
üzerine yeni yaklaşımları öğrenmek isteyen liseliler uykulu gözlerle geç vakitlere kadar bizimle vakit geçirmek istediler. Bu yıl Köy’ün güzel akşamlarında yemek sonrası sohbetlerimize devam ettik, filmler izleyip, tartışmalar yaptık. Çeşitli yaşlardan ve alanlardan, farklı cinsel kimlikten, aktivist, akademisyen, emekli, öğrenci, çalışan, anne-kız- kuzen … katılımcılarla birlikte olmak, ders yapmak akademisyen olarak bizi çok mutlu etti. Birlikte dans ettik, müzik dinledik, şarkı söyledik, denize girdik, sadece bildiklerimizi değil neşeyi de paylaştık. Feminizmin hayatlarımıza kattığı zenginliği Köy ortamında yaşadık.

Feminist teori ve popüler kültür üzerine Youtube videolarıyla bilinen Aylakdamla da bu yıl katılımcılarımızdandı. Aylakdamla’nın genç feministlere seslenirken Köy’den bahsettiği kısımla bitirelim: ‘bir kere feminist kadınlardan, alandan kopmamak gerekiyor… İsterseniz belli feminist akademisyenlerin dahil olduğu bir eğitim alabileceğiniz, feminizmin kuramlarını öğrenebileceğiniz, güncel tartışmalara dahil olabileceğiniz, kendinizi bu alanda zinde tutabileceğiniz kamplara gidebilirsiniz. Ki benim gittiğim kamp da böyle bir kamptı. Aslında birçok konuya hakimdim ama beni böyle bir uyandırdı sarstı. Bir sürü feminist kadının bir arada olduğu bir yerde bir hafta geçirmek, gecenin bir saatine kadar konuşmak, tartışmak, sohbet etmek, dans etmek harika.’ Bu güzel deneyim ve birikimle önümüzdeki yıl bu iki dersimizi tekrar açmayı planlıyoruz, ilgilenenleri bekleriz.

Foça Bilimler Köyü’nün etkinliklerini Facebook ve Instagram hesabından takip
edebilirsiniz.

Web sayfamız: https://bilimler.org