What’s New

Publications

What’s New

Yaşamı Üretmek

Bütüncül Bir Feminist Teoriye Doğru

Melda Yaman, 2023

  • Yaşamı Üretmek

    Bu kitapta esas olarak toplumsal yeniden üretim yaklaşımını konu ediyorum. Ayrıca, toplumsal yeniden üretim yaklaşımının köklerinin Marx ile Engels’in ilk yapıtlarına uzandığını göstermeyi amaçlıyorum. Kitapta yer alan yazılara kaynaklık eden çalışmalar, son beş yılda bu çerçevede kaleme aldığım makalelerden oluşuyor. Her birinin üzerinden geçtim. Kimisinin orijinal halini büyük ölçüde muhafaza ettim; bu yazıları ufak değişikliklerle derlemeye aldım. Kimisini ise yeniden yazdım. Yazıların hepsini güncel gelişmelerle ve tartışmalarla zenginleştirmeye çalıştım.

    Bu kitabın bölümlerinin dizilişi kendi içinde mantıksal bir izlek oluşturuyor; lâkin her biri, belirli ölçülerde, ayrı ayrı ele alınıp okunabilecek denli içsel bir bütünlüğe de sahip. Her bir bölüm, odaklandığı özgül konunun ötesinde, feminizm ile Marksizm arasındaki bağı görünür kılmayı ve güçlendirmeyi amaçlıyor. Bunu bir yandan toplumsal yeniden üretim teorisinin materyalist bir tarih anlayışına dayandığını göstererek, bir yandan da toplumsal yeniden üretimin sermaye ile bağını kurarak yapmaya çalışıyor. Muradım, feminist teorinin Marksizmden daha fazla beslenmesi için kapıların biraz daha aralanması, böylece feminist mücadelenin sermayeye karşı mücadeleye yakınsamasının dayanaklarının güçlenmesi.

    Öte yandan kitabın başlıca hedeflerinden biri de kadınları ezenin sadece sermaye olmadığının; erkeklerin de kadınları ezdiğinin, erkeklerin de kadınların emekleri ve bedenleri üzerinde tahakküm kurduğunun altını çizmek. Bu da, kadınların ezilmesinin kaynaklarını araştırırken sermayenin tek başına yeterli olamayacağını, ataerkinin de analize dâhil edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bununla bağlantılı üçüncü hedef de şu: Gerek materyalist tarih anlayışı gerekse de Marx’ın sermaye analizi kadınların ezilmesinin kaynaklarını araştırırken önemli birer yol gösterici olsalar da, tek başlarına yeterli olamazlar. O halde, kapitalizm analizinin ataerkinin analiziyle, Marx’ın teorisinin de feminist argümanlarla birleştirilmesi gerekir. Bu bakış açısıyla kitap, kadınların kurtuluşunun sermayenin yanı sıra ataerkiye karşı verilecek bütüncül bir mücadeleyle olanaklı olduğunun altını çiziyor.

    Kitabın keyifle okunması; yeni sorulara, yeni tartışmalara, yeni araştırmalara vesile olabilmesi en büyük dileğim.

Feminist Failliğe Çağrı

Dersliklerde Feminist Pedagoji Deneyimleri

Derleyen İlknur Meşe, 2022

  • Feminist Failliğe Çağrı

    *İnsanı her geçen gün daha da baskılayan, değersizleştiren, güvencesizleştiren ve zora dayalı olarak temel haklarından mahrum bırakan siyasal ve ekonomik güçler karşısında derslikleri her şeye rağmen demokratik, eşitlikçi öznellikler ve faillikler üretebilecek kamusal alanlara dönüştürebiliriz.*

    Feminist pedagoji doğal ve değişmez kılınmış kavramları, kimlikleri ve kategorileri eleştirmek, cinsiyetçi baskının ve sosyal eşitsizliklerin farkına varmak, geleneksel pedagojik tarzlara meydan okumak, derslik ile toplumsal değişim arasında bağ kurmak için yeni bir okuma ve öğretim metodu yaratmayı önerir ve bu anlamda bir umut ve özgürleş(tir)me politikasıdır. Bu kitap aracılığıyla feminist pedagoji, sadece okul ve öğrenciler ile sınırlı olmayıp, demokratik eleştirel bir kamusal alanın yaratılabildiği fiziksel veya sanal herhangi bir mecrada bile olsa birlikte üretilebilecek feminist bir öznelliğe ve failliğe yapılan bir çağrıdır.

    Feminist Bir Faillik Oluşturmada Feminist Pedagojinin Ufku Üzerine İlknur Meşe • Taşrada ve Akademide Toplumsal Cinsiyet Eşit(siz)liği ve Feminist Pedagojinin İmkânı Üzerine Emek Yıldırım Şahin • *Taşra*da Feminist Hoca Olmak: Dönüştürücü Bir Deneyim Zehra Yılmaz • Yapısal Sınırlılıklar ile İmkânlar Arasında Feminist Pedagoji Deneyimlerim İlknur Meşe • Merkezden Taşraya Zorlu Adımlar: Taşra Üniversitesinde Feminist Dersliğin Güçlükleri Duygu Altınoluk • *Feminizm* Dersinin Ardından… Elif Madakbaş Gülener • Eril Tahakkümü Görsel İmgeler Üzerinden Sorgulamak Gamze Toksoy • Erkeklikler Sosyolojisi Üzerine: Küçük Ama Kalıcı İzler Bırakmak Mehmet Bozok • *Teletabiler Nasılsınız?* Sınıfı Başka Bir Mekâna Dönüştürmek İçin Feminist Pedagoji’nin Sunduğu İmkânlar Zeynep Alica • Fevziye Sayılan ile Mülakat: *Feminist Pedagoji Bir Özgürleşme ve Umut Pedagojisidir* İlknur Meşe

Gender and Biopolitics
Pınar Sarıgöl, 2021

The Changing Patterns of Womanhood in Post-2002 Turkey

In Gender and Biopolitics: The Changing Patterns of Womanhood in
Post-2002 Turkey, Pınar Sarıgöl sheds new light on the life spheres
of the woman as a means of uncovering neoliberal Islamic thinking
with regard to individuals and the population. Informed by Michel
Foucault’s critical perspective, the governmental rationality of
post-2002 Turkey’s Islamic neoliberalism is examined in this
volume. The tenets and merits of Islamic neoliberalism bring moral
and religious practices into the discussion regarding ‘how’ the
social order should be in general, and ‘how’ the ideal woman
should be in particular. Islam and neoliberalism are well matched
here because Islam takes society as a social body in which
hierarchies and roles are divinely normalised. This book uniquely
brings this point to the fore and draws attention to the interplay
between the rational and moral values constituting Islamic
neoliberal female subjects.
Leserschaft
This book will appeal to all social scientists and professional
groups, such as political activists and journalists, who seek an
alternative and critical perspective on contemporary Turkish
politics.

İradenin İyimserliği
Derleyen
Aksu Bora, 2021

“21. yüzyıl için ‘kadınların yüzyılı’ dendi, bunun bazı haklı sebepleri de vardı; ama kadınlık tecrübesinin önemli kısmı hâlâ görünmüyor, sayılmıyor, temsil edilmiyor. Evet kadınlar daha çok görünüyorlar, onlar hakkında daha çok konuşuluyor ama hangi hikâyeler içinde? Kadınlar kendi hikâyelerini ne kadar anlatabiliyorlar? Belki şöyle sormak daha doğru olur: Kadınlar kendi hikâyelerini ne kadar yaratabiliyorlar? Çünkü bilirsiniz, temsilin bir güçlüğü, hep önceden anlatılmış bir hikâyeye düşmesidir; onun için temsil ile rol birbirine karışır pek çok zaman, kendinizi yazılmış bir piyeste figüran buluvermeniz işten değildir.”
Aksu Bora

İradenin İyimserliği, 2000’lerin Türkiyesi’nde kadınların varoluşunun cephelerini anlatıyor. Emek pratiklerinde, sanatta, sporda… sanal âlemde… milliyetçi ve muhafazakâr muhitlerde… edebiyatta, sinemada ve televizyon dizilerindeki temsillerinde… ve elbette feminist siyasi etkinliklerinde… kadınlar hakkında yazılan hikâyeler ve kendi hikâyelerini yaratan kadınlar…

Aksu Bora’nın hazırladığı derlemede onun yanı sıra Ahu Antmen, Sema Aslan, Emek Çaylı Rahte, Zehra Çelenk, Gözde Çerçioğlu Yücel, İlknur Hacısoftaoğlu, Binnaz Saktanber, Burcu Şenel, Funda Şenol Cantek, Nagehan Tokdoğan, Figen Uzar Özdemir, İlknur Üstün, Özlem Yeniay ve Nevin Yıldız’ın yazıları yer alıyor.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
Editörler:
Prof. Dr. Aksu Bora
Dr. Öğr. Üyesi Şengül İnce, 2021

Toplumsal cinsiyet eşitliği, çok düzeyli ve çok bileşenli olarak elealınması gereken bir konu. Cinsiyete dayalı ayrımcılık, ayrımcılığın arkasındaki önyargılar, bu önyargıların içinde yeşerdiği ideoloji, eşitsizliği pekiştiren kurumsal yapılar ve maddi ilişkiler… Bütün bu düzeyleri ve bileşenleri birlikte ele almayı başarmadan konuyu kavramak mümkün değil, bir yandan da her biri ayrı birer çalışma alanı kapsamındaki bütün bu başlıklar, devasa bir bilgi yığını oluşturuyor.

Bu güçlüğü dikkate alarak ve konuyu basitleştirmekten kaçınarak, kapsamlı (ama elbette yetersiz) bir giriş kitabı hazırladık. Hacettepe Üniversitesinin ve HÜKSAM’ın uzun yıllara dayanan birikiminden de yararlanarak, konularında uzman öğretim üyelerinin katkılarıyla oluşturulan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği kitabının sizin için yararlı bir kılavuz olmasını dileriz.

Hazırlık sürecinde değerli katkılarından yararlandığımız hocalarımızın yanı sıra bu kitapta emeği geçen İletişim Fakültesi öğretim görevlisi Gökçer Erdem’e teşekkürü borç biliriz.

Yeniden Üretilen Mekanlar
Sivas’ta Anı, Anıt ve Öteki Mekan
Pınar Karababa Demircan, 2021

Bu çalışma yakın dönem Türkiye tarihinin sıkça gündeme gelen kentlerinden biri olan Sivas’ın son yıllardaki dönüşümünün kent içinde yaşayan farklı topluluklarca nasıl deneyimlendiğini tarih, bellek ve mekân üzerinden incelemektedir. Kentin yeniden üretimi süreci ile kentin deneyimlenmesi arasındaki gerilimli ilişki kent estetiğinin ve kentsel söylemlerin dönüşümü, yersiz-yurtsuzlaştırma süreçleri ve kentte yaşayan çeşitli grupların mekânı kendi deneyimlerince uygunlaştırma pratikleri çalışmanın merkezinde yer alır. Kentin deneyimlenmesinin öznel yapısı otorite tarafından tanımlanmış bir mekân deneyiminde kaybolurken kenti bir toplumsal ilişkiler zemini ve üretim mekânı olmaktan çıkartarak tüketilecek bir metaya dönüştürmektedir. Bu dönüşümün yerleştirdiği yaşam tarzı beraberinde belleği ve farklı mekânlarla kurulan öznel ilişkiyi kullanan direnç mekanizmalarını da harekete geçirmektedir. Merkezde bulunan ve oradaki konumlarını korumaya çalışan esnaflar; kadınlara yönelik kültürel ve siyasi hedefin odağında olan muhafazakâr kadınlar; heterojen yapıda olmakla birlikte çoğunluğu Alevi halkın oluşturduğu mahallelerdeki birbiriyle destekleşen halk ve eski Madımak Oteli etrafında örgütlenen hareketin aktörleri bu araştırma kapsamında dönüşüme karşı bazen kesişen direnme pratikleriyle kentin hafıza ve söylemde yitimine karşı çıkmaktadırlar. Mekânsal düzenlemenin yoğunlaştığı 2007-2013 arası kritik bir dönemin bir kısmında saha çalışması yapılan bu araştırma yeni döneme geçişin parçası olan memnuniyetsizlik, çatışma ve mekân tutmanın küçük ölçekli bir yansımasını, bir başka deyişle bugünkü mekâna geçişi sağlayan önceki mekân politikalarının küçük ölçekli bir tarihini sunar.

Emek, Beden, Aile
Türkiye’de Kadınlık Halleri

Hazırlayanlar: Taylan Acar, Şemsa Özar, 2021

Ferhunde Özbay Anısına hazırlanan bu kitap, 9 Mart 2018’de Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü ev sahipliğinde düzenlenen “Birinci Ferhunde Özbay Anma Konferansı: Türkiye’de Aile, Evlilik ve Kadın İstihdamı” başlıklı konferansta yapılan sunumların yeniden kaleme alınarak bir araya getirildiği makalelerden oluşuyor. Ferhunde Özbay göç, gençlik, demografik davranışlar, kadın bedeni ve emeği alanında yaptığı çalışmalarla ve Türkiye toplumunun demografik yapısının zaman içinde nasıl değiştiğini siyasi iktidarın toplumu şekillendirme hedefi çerçevesinde inceleyerek Türkiye’deki sosyal bilimlere fevkalade önemli bir katkı sağlamıştır. Bu derlemede, Ferhunde Özbay’ın kadın ve aile ekseninde yürüttüğü çalışmalarıyla açılan yoldan ilerleyen genç kuşak araştırmacılar, kadınların özgürleşme sorununun sosyal bilimler açısından olduğu kadar, toplumsal yaşamın sürdürülebilirliği açısından da ne kadar tayin edici bir yerde durduğuna ışık tutuyor; Türkiye’nin bu bağlamda içinden geçtiği güncel süreci farklı kavramsal yaklaşımlar ve metodolojilerle ele alıyorlar. Hepsi kariyerlerinin başlarında olan yazarlar sayesinde Ferhunde Özbay’ın mirasının emin ellerde olduğuna şüphe yoktur. Sosyal bilim anlamında hepimize, insani ve akademik alanda öğrencilerine, meslektaşlarına ve çevresindekilere her zaman ilham ve güç vermiş sevgili Ferhunde Özbay’ı saygı ve minnetle anıyoruz.

Yatak Odasındaki Kalabalık
Yeliz Turan Yunusoğlu

Metis Yayınları 2021

Vajinismus, yani kadının bedenindeki kimi tepkiler nedeniyle cinsel ilişkinin *tamamlanamaması*, genellikle tıp alanında ele alınır. Ülkemizde sıklıkla kadının *evlilik kurumu içindeki görevi*ni yerine getirememesi üzerinden tanımlanır ve beden parçalarına odaklanmış tedavilerle, kadının ihtiyaç ve taleplerine pek de kulak verilmeksizin, acilen çözülmeye çalışılır. Oysa cinsel ilişkinin verilmiş roller uyarınca kolayca gerçekleştirilmesi gereken “doğal” bir şey olduğu önkabulü, toplumun cinsellik üzerindeki yoğun etkisini gözardı eder. Cinselliği çevreleyen kültürel, kişilerarası ve içsel senaryolara odaklanan Yatak Odasındaki Kalabalık, sözü vajinismus deneyimi yaşamış kadınlara veriyor ilk kez. Katılımcıların aile hayatları, partnerleriyle ilişkileri ve tıbbi çözüm ararken karşılaştıkları sorunlar üzerine anlatılarını aktarırken *Her biri benzer deneyimleri kendi kabuklarında yaşamış, kendilerini yalnız hissetmişlerdi,* diyor Yeliz Turan Yunusoğlu.

Gender Academic Citizenship
Issues and Experiences

Edited by Sevil Sümer, 2020

“Toplumsal Cinsiyet Temelli Akademik Yurttaşlık: Konular ve Deneyimler”

Norvec’te yasayan sosyolog Sevil Sümer’in derledigi kitap akademik
hayattaki toplumsal cinsiyet esitsizliklerine cok boyutlu bir teorik
yaklasim oneriyor.
Farkli Avrupa ulkelerinde yurutulmus olan arastirma projelerinin
bulgularinin “akademik yurttaslik” perspektifinden tartisildigi kitapta
Turkiye’den de Yildiz Ecevit, F. Umut Bespinar, Mine Tan, Gulsum Saglamer
ve Hulya Caglayan’in yazilari yer almaktadir.